Haber Bomba-Haber Arama...

8 kişiye 301 kez ağırlaştırılmış müebbet..!

HABER BOMBA
Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 6 aydır süren soruşturma tamamlanarak fezleke Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 1’inci şüpheli gösterilen Soma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve 7 kişinin ‘kasıtla adam öldürme ve yaralama’ suçunu işledikleri belirtilerek, 301 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmaları istendi. Diğer 29 şirket çalışanına da ‘taksirle adam öldürmek’ten 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
MANİSA’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının sorumluları hakkında tarihi cezalar istendi. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait Eynez Maden Ocağı’nda yaşanan olayla ilgili 6 aydır soruşturmayı yürüten Soma Cumhuriyet Savcılığı, fezlekeyi Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Hürriyet’in ulaştığı fezlekede, 45 kişinin ismi ‘şüpheli’ olarak yer aldı. 1”inci şüpheli olarak ise Soma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan gösterildi. Gürkan’la birlikte halen tutuklu olan 8 kişinin 301 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanmaları talep edildi. Facianın hemen ardından tutuklanan Can Gürkan, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, İsmail Adalı, Genel Müdür Ramazan Doğru, teknik nezaretçi Ertan Ersoy, İşletme Müdürü Akın Çelik, ve maden teknisyeni Mehmet Ali Günay Çelik’in TCK 81’inci maddesinde yer alan ‘olası kasıtla adam öldürme ve yaralama’ suçunu işledikleri iddia edildi. Ayrıca fezlekede 301 kez ağırlaştırılmış müebbete 21’inci maddenin tatbiki halinde cezanın her bir ölen için 20 ile 25 yıla düşebileceği belirtildi. Şirket görevlileri Yalçın Erdoğan, Ergün Yılmaz, Harun Güneş, Coşkun Derici, Harun Yılmaz, Fuat Ünal Aydın, Necati Karadeniz, Erdem Canbaz hakkında da TCK 85/2’den yani ‘bilinçli taksirle adam öldürmek’ten müebbet hapis cezası istendi. Savcı, müebbet istediği bu 8 kişinin de 22’inci maddenin uygulanmasıyla 32 aydan 20 yıla kadar yargılanabileceklerini öngördü.
Fezlekede yine şirket görevlisi 29 kişi hakkında da ‘taksirle adam öldürmek’ten 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bu kişiler şunlar: Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmi Cem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Güney, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Sertan Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal.
Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız ise ilk 16 şüpheli hakkındaki cezayı yeterli ancak diğerleri hakkında talep edileni yetersiz bulduklarını söyledi: “29 kişi hakkında ‘taksirle öldürme’ değil ‘ihmal davranışla ölüme neden olma’ cezası verilmesini istiyoruz. Maden işletmesi daha önceki şirket tarafından devredilirken önceki grup ‘Burada sık sık yangın meydana geliyor. Biz yeterli verim alamadığımız için devrediyoruz’ diyor. Bu şirkete devrediyor. Buraya geldiklerinde işletme projesi hazırlayıp Bakanlığa, TKİ’ye (Türkiye Kömür İşletmeleri) veriyorlar. TKİ ‘Bu projeyi uygulayın’ diyor. Projede havalandırma ve iş güvenliği tedbirleri var. Proje olmasına rağmen, rezerv zayiatı olacak diye rafa kaldırıyorlar, vazgeçiyorlar. Ama aynı koşullarda 1 milyon 500 bin ton yıllık üretim, 2012-2013 yıllarında 3.5 milyon tona çıkıyor. 2010’daki bu projeye göre yeraltında 2 bin 500 çalışan olması gerekirken 3 bin 800 çalışana çıkıyor sayı. Yani müthiş bir yoğunluk meydana geliyor ve bu üretim artışı amaçlı çalışmayla da iş güvenliği tedbirleri ihmal ediliyor. Hiçbir müfettiş daha önceki bu işletme projesi uygulanıyor mu, tedbirler alınmış mı diye üzerinde durmuyor. TCK 83’üncü maddeye gelirsek... Bir kişinin yükümlü olduğu görevi yapmaması neticesi yani ihmalli bir davranışı sonucu ölüm meydana gelmişse temel ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıldan 25 yıla kadar, eğer müebbet hapis cezasını gerektirmiyor ise 15 ila 20 yıla kadar, diğer hallerde de 10’dan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmeder. Bu fezlekede yer alan tedbirsizlikle yani taksirle ‘birden fazla kişinin ölümüne sebep olma’ yerine bu maddenin uygulanmasını istiyoruz. 16’dan 45’e kadar ki sanıklar hakkında cezayı yeterli bulmuyoruz. Daha önce benzer bir durumda kasten adam öldürmekten böyle bir ceza verilmedi. İlk defa Soma Cumhuriyet Savcılığı bunu istedi. Tarihi cezalar istendi. Bu daha başlangıç. O bakımdan onaylamakla birlikte gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na Cumhuriyet Savcılığı’nın istediği soruşturma izinlerinin derhal verilmesini talep ediyor ve uyarıyoruz. Bilirkişi raporunda kusurlu olarak görülen Maden İşleri Genel Müdürü, TKİ Yönetim Kurulu Başkanı, TKİ İşletme Dairesi Başkanı, 2010’dan beri Soma A.Ş. ve Eynez Projesini inceleyen MİGEM Kontrol ve Denetleme Kurulu elemanları ile olay tarihinden önceki son 2 yıl içindeki Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Müfettişleri hakkındaki davayı ayırdıklarından bunların da cezalandırılmasını istiyoruz.”
MANİSA’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayı araştırmak üzere oluşturulan TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri, 30 Ekim günü olayın meydana geldiği ocağa indi. Madenin işçilere mezar olan noktasında incelemelerde bulunan komisyon üyesi vekiller, içerinin görüntülerini ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Türkiye’nin en büyük maden kazalarından biri olan Soma’dan geriye demir ve moloz yığınlarının yer aldığı bu fotoğraflar kaldı. Komisyon üyelerinin, maden içindeki göçüklerden dolayı bazı bölümlerden eğilerek, zaman zaman da sürünerek geçtiği belirtildi. Komisyon üyesi CHP’li Hasan Ören, kazanın olduğu noktaya indiğinde gördüğü manzarayı, “Tüyleriniz diken diken oluyor, inanın kendimi kaybettim. Orada bir insanın çalışması mümkün değil. Bir imkân olsa da cehennemin bir fotoğrafını çekseniz, Soma’daki madenin içindeki işte o görüntüdür. 30 metrelik bir alanı sürünerek geçtik. Bir de orası devletin ruhsatlandırılmış madeni, özellere geldiğinizde işler orada daha da kötü” sözleriyle açıkladı.

8 kişiye 301 kez ağırlaştırılmış müebbet..!

HABER BOMBA
Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 6 aydır süren soruşturma tamamlanarak fezleke Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 1’inci şüpheli gösterilen Soma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve 7 kişinin ‘kasıtla adam öldürme ve yaralama’ suçunu işledikleri belirtilerek, 301 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmaları istendi. Diğer 29 şirket çalışanına da ‘taksirle adam öldürmek’ten 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
MANİSA’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının sorumluları hakkında tarihi cezalar istendi. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait Eynez Maden Ocağı’nda yaşanan olayla ilgili 6 aydır soruşturmayı yürüten Soma Cumhuriyet Savcılığı, fezlekeyi Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Hürriyet’in ulaştığı fezlekede, 45 kişinin ismi ‘şüpheli’ olarak yer aldı. 1”inci şüpheli olarak ise Soma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan gösterildi. Gürkan’la birlikte halen tutuklu olan 8 kişinin 301 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla yargılanmaları talep edildi. Facianın hemen ardından tutuklanan Can Gürkan, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, İsmail Adalı, Genel Müdür Ramazan Doğru, teknik nezaretçi Ertan Ersoy, İşletme Müdürü Akın Çelik, ve maden teknisyeni Mehmet Ali Günay Çelik’in TCK 81’inci maddesinde yer alan ‘olası kasıtla adam öldürme ve yaralama’ suçunu işledikleri iddia edildi. Ayrıca fezlekede 301 kez ağırlaştırılmış müebbete 21’inci maddenin tatbiki halinde cezanın her bir ölen için 20 ile 25 yıla düşebileceği belirtildi. Şirket görevlileri Yalçın Erdoğan, Ergün Yılmaz, Harun Güneş, Coşkun Derici, Harun Yılmaz, Fuat Ünal Aydın, Necati Karadeniz, Erdem Canbaz hakkında da TCK 85/2’den yani ‘bilinçli taksirle adam öldürmek’ten müebbet hapis cezası istendi. Savcı, müebbet istediği bu 8 kişinin de 22’inci maddenin uygulanmasıyla 32 aydan 20 yıla kadar yargılanabileceklerini öngördü.
Fezlekede yine şirket görevlisi 29 kişi hakkında da ‘taksirle adam öldürmek’ten 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bu kişiler şunlar: Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmi Cem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Güney, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Sertan Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal.
Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız ise ilk 16 şüpheli hakkındaki cezayı yeterli ancak diğerleri hakkında talep edileni yetersiz bulduklarını söyledi: “29 kişi hakkında ‘taksirle öldürme’ değil ‘ihmal davranışla ölüme neden olma’ cezası verilmesini istiyoruz. Maden işletmesi daha önceki şirket tarafından devredilirken önceki grup ‘Burada sık sık yangın meydana geliyor. Biz yeterli verim alamadığımız için devrediyoruz’ diyor. Bu şirkete devrediyor. Buraya geldiklerinde işletme projesi hazırlayıp Bakanlığa, TKİ’ye (Türkiye Kömür İşletmeleri) veriyorlar. TKİ ‘Bu projeyi uygulayın’ diyor. Projede havalandırma ve iş güvenliği tedbirleri var. Proje olmasına rağmen, rezerv zayiatı olacak diye rafa kaldırıyorlar, vazgeçiyorlar. Ama aynı koşullarda 1 milyon 500 bin ton yıllık üretim, 2012-2013 yıllarında 3.5 milyon tona çıkıyor. 2010’daki bu projeye göre yeraltında 2 bin 500 çalışan olması gerekirken 3 bin 800 çalışana çıkıyor sayı. Yani müthiş bir yoğunluk meydana geliyor ve bu üretim artışı amaçlı çalışmayla da iş güvenliği tedbirleri ihmal ediliyor. Hiçbir müfettiş daha önceki bu işletme projesi uygulanıyor mu, tedbirler alınmış mı diye üzerinde durmuyor. TCK 83’üncü maddeye gelirsek... Bir kişinin yükümlü olduğu görevi yapmaması neticesi yani ihmalli bir davranışı sonucu ölüm meydana gelmişse temel ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıldan 25 yıla kadar, eğer müebbet hapis cezasını gerektirmiyor ise 15 ila 20 yıla kadar, diğer hallerde de 10’dan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmeder. Bu fezlekede yer alan tedbirsizlikle yani taksirle ‘birden fazla kişinin ölümüne sebep olma’ yerine bu maddenin uygulanmasını istiyoruz. 16’dan 45’e kadar ki sanıklar hakkında cezayı yeterli bulmuyoruz. Daha önce benzer bir durumda kasten adam öldürmekten böyle bir ceza verilmedi. İlk defa Soma Cumhuriyet Savcılığı bunu istedi. Tarihi cezalar istendi. Bu daha başlangıç. O bakımdan onaylamakla birlikte gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na Cumhuriyet Savcılığı’nın istediği soruşturma izinlerinin derhal verilmesini talep ediyor ve uyarıyoruz. Bilirkişi raporunda kusurlu olarak görülen Maden İşleri Genel Müdürü, TKİ Yönetim Kurulu Başkanı, TKİ İşletme Dairesi Başkanı, 2010’dan beri Soma A.Ş. ve Eynez Projesini inceleyen MİGEM Kontrol ve Denetleme Kurulu elemanları ile olay tarihinden önceki son 2 yıl içindeki Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Müfettişleri hakkındaki davayı ayırdıklarından bunların da cezalandırılmasını istiyoruz.”
MANİSA’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayı araştırmak üzere oluşturulan TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri, 30 Ekim günü olayın meydana geldiği ocağa indi. Madenin işçilere mezar olan noktasında incelemelerde bulunan komisyon üyesi vekiller, içerinin görüntülerini ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Türkiye’nin en büyük maden kazalarından biri olan Soma’dan geriye demir ve moloz yığınlarının yer aldığı bu fotoğraflar kaldı. Komisyon üyelerinin, maden içindeki göçüklerden dolayı bazı bölümlerden eğilerek, zaman zaman da sürünerek geçtiği belirtildi. Komisyon üyesi CHP’li Hasan Ören, kazanın olduğu noktaya indiğinde gördüğü manzarayı, “Tüyleriniz diken diken oluyor, inanın kendimi kaybettim. Orada bir insanın çalışması mümkün değil. Bir imkân olsa da cehennemin bir fotoğrafını çekseniz, Soma’daki madenin içindeki işte o görüntüdür. 30 metrelik bir alanı sürünerek geçtik. Bir de orası devletin ruhsatlandırılmış madeni, özellere geldiğinizde işler orada daha da kötü” sözleriyle açıkladı.

Moody's: Türkiye'nin notu kısa vadede artması olası değil..!

HABER BOMBA
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin dış faktör kaynaklı risklere karşı kırılgan olduğunu açıkladı. Türkiye'nin notunun kısa vadede olası olmadığını vurgulayan Moody's analisti Alpona Banerji kamu finansmanında dengenin bozulmasının notu aşağı çekeceğini belirtti.
Moody's'in bugün Türkiye temalı konferansında konuşan Moody's analisti Alpona Banerji rkiye'nin ekonomi ve mali alanda görece güçlü konumuna karşılık dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığının yüksek olduğunu ve kredi notunun kısa vadede artmasının olası olmadığını söyledi.
Moody's tarafından düzenlenen konferansta konuşan Banerji, Türkiye'nin benzer kredi notuna sahip ülkeler arasında dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığı en yüksek ülkeler arasında olduğunu ifade ederek, "Yüksek cari açık ve bunun kısa vadeli akımlarla finansmanı Türkiye'yi yatırımcı güvenindeki değişikliklere karşı kırılgan olmasına neden oluyor" dedi.
Banerji, kısa vadede kredi notunda bir artışın söz konusu olamayacağı belirterek, "Dış dengesizlikler büyük kalmaya devam ettiği ve Türkiye dış finansman ve ödemeler dengesi baskılarına maruz kaldığı sürece kredi notunda kısa vadede yukarı yönlü bir hareket olası değil" dedi.
Banerji, kredi notunu aşağı yönlü değiştirecek faktörleri, kamu finansmanında önemli bozulma olması, politik istikrarsızlıkta artış ve dış finansman dengelerinde bozulmanın hızlanarak sermaye girişlerinde kalıcı bir durma ve kurumlarda Türkiye'nin yatırım ortamını bozacak değişiklikler olarak sıraladı. Banerji, kredi notu görünümünün durağana revize edilmesi için ise iç ve dış politik gerilimin azalması, yatırımcı güveninin artması ve dış dengeler üzerindeki baskıların azalması gerektiğini belirtti.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviye olan "Baa3", kredi notu görünümünü ise "negatif" olarak değerlendiriyor.
Moody's'in bir sonraki Türkiye kredi notu değerlendirmesi 5 Aralık'ta gerçekleşmesi bekleniyor.

Moody's: Türkiye'nin notu kısa vadede artması olası değil..!

HABER BOMBA
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin dış faktör kaynaklı risklere karşı kırılgan olduğunu açıkladı. Türkiye'nin notunun kısa vadede olası olmadığını vurgulayan Moody's analisti Alpona Banerji kamu finansmanında dengenin bozulmasının notu aşağı çekeceğini belirtti.
Moody's'in bugün Türkiye temalı konferansında konuşan Moody's analisti Alpona Banerji rkiye'nin ekonomi ve mali alanda görece güçlü konumuna karşılık dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığının yüksek olduğunu ve kredi notunun kısa vadede artmasının olası olmadığını söyledi.
Moody's tarafından düzenlenen konferansta konuşan Banerji, Türkiye'nin benzer kredi notuna sahip ülkeler arasında dış faktörler kaynaklı risklere karşı kırılganlığı en yüksek ülkeler arasında olduğunu ifade ederek, "Yüksek cari açık ve bunun kısa vadeli akımlarla finansmanı Türkiye'yi yatırımcı güvenindeki değişikliklere karşı kırılgan olmasına neden oluyor" dedi.
Banerji, kısa vadede kredi notunda bir artışın söz konusu olamayacağı belirterek, "Dış dengesizlikler büyük kalmaya devam ettiği ve Türkiye dış finansman ve ödemeler dengesi baskılarına maruz kaldığı sürece kredi notunda kısa vadede yukarı yönlü bir hareket olası değil" dedi.
Banerji, kredi notunu aşağı yönlü değiştirecek faktörleri, kamu finansmanında önemli bozulma olması, politik istikrarsızlıkta artış ve dış finansman dengelerinde bozulmanın hızlanarak sermaye girişlerinde kalıcı bir durma ve kurumlarda Türkiye'nin yatırım ortamını bozacak değişiklikler olarak sıraladı. Banerji, kredi notu görünümünün durağana revize edilmesi için ise iç ve dış politik gerilimin azalması, yatırımcı güveninin artması ve dış dengeler üzerindeki baskıların azalması gerektiğini belirtti.
Moody's Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviye olan "Baa3", kredi notu görünümünü ise "negatif" olarak değerlendiriyor.
Moody's'in bir sonraki Türkiye kredi notu değerlendirmesi 5 Aralık'ta gerçekleşmesi bekleniyor.

Petrolde 4 yıldır böylesi görülmedi..!

HABER BOMBA Cpm Affiliation : the cpm advertising network
Brent petrolün varil fiyatı, küresel büyüme tahminlerinin düşürülmesi, Suudi Arabistan'ın fiyatlarda değişikliğe gitmesi ve Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) teşvikleri artırma kararının ardından hızlanan düşüşünü bugün de devam ettirerek son 4 yılın en düşüğünü geriledi.
Brent türü ham petrolün varil fiyatı, dün Suudi Arabistan'ın fiyatlarda değişikliğe gittiğini bildirmesinin ardından 84,16 dolardan başladığı günü 82,75 dolardan tamamlamıştı.
Uluslararası piyasada bugün güne 82,77 dolardan başlayan Brent petrolün varil fiyatı 81,84 dolara gerileyerek 27 Ekim 2010 tarihinden bu yana en düşük seviyesini gördü. Brent petrolün varil fiyatı, şu dakikalarda dünkü kapanışa göre yüzde 0,7 değer kaybıyla 81,96 dolardan işlem görüyor.
Analistler, küresel büyüme tahminlerinin son açıklanan makroekonomik verilerle düşürülmesi, Suudi Arabistan'ın rekabeti artırmak amacıyla ABD'nin ardından diğer büyük bölgelerde de fiyatları düşürebileceğini belirtmesi ve BoJ'un teşvikleri artırma kararının Brent petrolün varil fiyatı üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini belirtiyor.
Analistler, Brent petrolün varil fiyatının 82,50 dolar seviyesinin altında kaldığı sürece 78,80 dolar seviyesinin gündeme gelebileceğini tahmin ediyor.
Batı Teksas türü ham petrolün (WTI) varil fiyatı ise dünkü gerilemesinin ardından bugün güne 77,36 dolar seviyesinden başladı. Gün içinde aşağı yönlü seyir izleyen WTI en düşük 76,55 dolara gerilerken, şu dakikalarda yüzde 1'e yakın değer kaybıyla 76,71 dolar seviyelerinden alıcı buluyor.
Analistler, WTI'nın varil fiyatının 77,40 dolar seviyesinin altında yeni hedefinin 75,10 dolar olacağını tahmin ediyor.

Haber Bomba